Kanser genetik midir ??
‘Anne babanızda ya da büyükanne ve büyükbabanıza herhangi bir kanser teşhisi konulmuş muydu ?‘ Daha önce hiç bu sebepten dolayı hastaneye gittiniz mi bilmiyorum. Ama genellikle kanser şüphesinden dolayı hastaneye başvurup ‘eğer varsa da erken tanı konulsun şansım artsın’ diye gayet mantıklı düşünenler, size ilk sorduğum soruyu yüksek ihtimalle duymuştur. E tabi bu sorunun cevabı evet ya da hayır olması farketmeksizin akıllara ‘acaba kanser kalıtsal da olabiliyor mu ki?’ sorusunu getiriyor. Bunu size açıklamadan önce kanserin ne olduğundan biraz bahsedelim.
Kanser: hücrelerin herhangi bir sebepten dolayı (çevresel & beslenme) mutasyona uğraması sonucu kontrolsüz olarak çoğalmasıdır.
Bu açıklama her mutasyonun kansere yol açtığı şekilde yorumlanamaz. Çünkü hücrelerimizde her gün ortalama 10.000 mutasyon gerçekleşir. Bu mutasyonları çoğu bozuk protein yapıları yüzünden hayata tutunamaz. Bir kısmı ise yanlış sentezlediği proteinler ile bağışıklık sistemimizin dikkatini çekerek yok edilir. Bağışıklık sistemimiz her milisaniye de tüm hücrelerimizi tarar ve mutasyonun tespit edilmesi halinde bozulmuş olan hücreyi yok eder.
Ancak Her gün gerçekleşen binlerce mutasyonlar arasında öyle bir mutasyon var ki bu mutasyonlar bağışıklık sistemi tarafından gözden kaçırılır.
Gözden kaçırılan mutant hücreler defalarca bölünerek kanserleşebilir. Kanser hücresini tehlikeli yapan en spesifik özelliklerinden biri ölümsüz olmasıdır. Evet doğru duydunuz. Normal hücre bölünmelerinde DNA uçlarında bulunan telomer dediğimiz yapılar her bölünmede kısalır ve bir noktadan sonra bölünmeye yetecek kadar uzun olmadığı için hücre artık bölünemez ve zamanla ölür. Ancak kanser hücresinde durum biraz farklı. Kanser hücresi içerisinde bulunan telomeraz denilen enzim sayesinde telomerlerin kısalmasını engeller. Bu sebepten hücre sürekli bölünmeye başlar ve asla durmaz.
Gelelim sorumuzun cevabına.
Yapılan araştırmalarda kanseri oluşturan faktörlerin %90-95 oranında genetiğe bağlı olmadığı saptanmıştır. Yani Allah korusun bir yakınınızın kansere yakalandığını duyarsanız acaba ben de yakalanır mıyım ? diye düşünerek endişelenmenize gerek yok.
Peki teşhis süresinde bizden neden ailemizde kanser olup olmadığı soruluyor ?
İşte bu çok yerinde bir soru. Bunun cevabı ise şu şekilde açıklanıyor.
Sizlere başta kanseri tanımlarken çevresel ya da beslenmeden kaynaklanabileceğini söylemiştik. Bu iki sebebe bağlı olarak bağışıklık sistemimiz zayıflarsa mutasyon geçiren hücreleri tespit ve etkisiz hale getirme yetenekleri de azalacaktır. Bir ailenin maruz kaldığı çevre ve tüketilen gıdalar aşağı yukarı birbirinin aynısı olacağından bir yakınınızın kanser olmasına sebep olmuş olan faktöre siz de maruz kaldığınız için aynı sebepten kanser olmanız ihtimaller dahilindedir.
Hatta bu konuda yapılan bir araştırma da Dünya’da her ülke de ki kanser çeşidi ve oranlarının birbirinden farklı olduğu belirtilmiştir.
Şekilde görüldüğü gibi mide kanserinde Türkiye’de dahil olmak üzere Rusya ve Güney Amerika da yaygınken
Kolorektal kanser daha çok Kuzey Amerika, Kuzey Avrupa ve Avustralya kıtasında daha yaygın görülmektedir.
Son olarak kansere sebep olan çevresel ve beslenmeye dayalı faktörlerin içeriğini incelediğimizde.
Grafikte görüldüğü gibi sağlıksız beslenme, obezite, alkol ve tütün ürünleri kanser olmanızdaki için en büyük etkenlerden biri olduğunu ispatlamıştır.