Nisan 9, 2020

doldur çayını ve çık dışarı (balkona)

ile Dr. marsupilami

Çıkmıyoruz evden (!). en azından sokağa çıkma yasağı olanlar çıkmıyor ve aklı başında olan kesim zaruri olmadığı sürece çıkmamaya çalışıyor. Peki biz çıkmadıkça ne oldu biliyor musunuz ?

Atmosfer kendini temizlemeye başladı. yoğun insan ilgisine maruz kalıp çiftleşmekten çekinen hayvanların suni (tub bebek) olarak değil de kendi özlerinde yazılı olduğu gibi soylarını devam ettirme çabası içerisine girdiler tekrar (belki de sonsuza kadar yok olduğumuzu düşünmenin verdiği mutlulukla).

Aynı süre içerisinde çevre kirliliği yüzden bilmem kaç azaldı ve toprak yeniden hayat bulmaya başladı. Denizde ise atılan çöplerden balıklarımız hala zehirlenmeye ve aç midelerini kirli plastiklerle doldurmaya devam etseler de hiç değilse sebebi insan olan hayvan ölümlerinin sayısı azaldı.

Ortadoğuda bloklaşmış askeri cepheler bir süreliğine insan kanı dökmedi (haklı ya da haksız olarak) ve aynı şekilde Afrika da kabile çatışmaları durdu en azından bir süreliğine.

Şimdi bu yazıyı okurken balkona çıksana bir iki dakikalığına. Tek tük geçen araba seslerini de silsen zihninden aslında ne kadar da huzurlu Dünya biz olmadan.

Bunca zamandır nasıl da şişirmişiz başını. Tüm bu curcunalar gürültüler bir yanda patlayan silahlar diğer yanda uluslararası konserler toplanmalar coşkulu aktiviteler vs vs… Yerinde durmak bilmeyen çocukların ebeveyinler tarafında azarlanmışcasına küçük üçgen çadırlarına çekilip sessizce ağlayışı gibi. Minik detayları saymazsak hiç ses çıkartmıyoruz.

İş sahibi insanlar bile işleri sadece oturmak olduğunda… Bunca yoğunluğun ve süregelmişliğin ardından ne kadar da yıprandıklarını. ne kadar yorulduklarını bile nasıl da unutturmuş yalan Dünya.

Şöyle alıp çayımı çıkınca balkona. Rüzgarlar eskisinde daha bi derin esiyor gibi geliyor bana. Bu sakin nefes alışverişler, sanki doğanın ‘iki dakika olsun soluklanayım artık, çok yordunuz be anam !’ gibi bir söylenişin şefkatli isyanı ve çaresizliğini hissettiriyor yüreğimde.

Çıkma sokağa !! diyeceğim yine. Sebebi Covid-19 değil. Biraz da doğa için çıkmayalım. azıcık daha dinlensin n’olur binlerce yıldır durmadık. çıktığımızda yine en az birkaç yüzyıl durmayacağız zaten. Af dilemek sarmayacak yaralarını. Özür mesajları paylaşmakla kül olmuş ormanlar geri gelmeyecek. Şu uğultusunu ve yorgunluğunu hissettiren Dünya için düşün biraz da,tüm gün boş boş oturduğun koltuğunun üzerinde.